Geçmişten Günümüze Türkiye’deki Reklam Ajansları

Yabancı yatırımcıların Türkiye’ye yatırım amaçlı gelmeleri 1980′li yıllara denk gelmektedir. Yabancı yatırımcıların, marka yatırımlarının yoğunlaştığı bu dönem, Türkiye reklam ajanslarının da çalışmalarına yeni boyutların katılmaya başladığı yıllar olmuştur. Bu dönemde yabancı yatırımcıların Türkiye’ye gelişleri, üretim amaçlı olarak gelişmemiştir. Onlar daha çok, Türkiye’ye ihracat yapmak üzere gelmişlerdir. Yabancı yatırımcılar, ilk gelişlerinde yerel reklam ajanslarıyla çalışmaya başlamışlardır. Bu durum, Türkiye reklam ajanslarının çalışma durumunu değiştirmiştir. Çünkü yabancı yatırımcılar, dışarıdaki tanıtım kuruluşlarını da ülkeye çekmeye başlamışlardır. Önceleri, yabancı tanıtım kuruluşları, Türkiye’dekilerle birlikte, ortaklıklar kurarak çalışmaya başlamış, daha sonra, sahip oldukları hisseleri gittikçe arttırarak veya tümden satın alarak, kendi şubelerini Türkiye’de açmışlardır. Bunların ilk örneğini, Paris Tanıtım Ajansı oluşturmaktadır. Yabancı ortakla çalışan bu kuruluştan sonraki adım ise, J.Walter Thompson tarafından, Manajans ile kurulan ortaklık olmuştur.

Bu yıllar aynı zamanda, sektörün bilimsel çalışmaları göz önünde tutarak, buna göre iş yaptıkları yıllar olmuştur. Yabancı ortakların Türkiye’ye gelmesiyle birlikte, reklam ajanslarının yapısında da değişikliklerin olmasını sağlamış ve ajanslar profesyonel çalışma hayatına ilk adımlarını atmışlardır. Türkiye reklam ajansları, bu sayede uluslar arası tanıtım tekniklerini ve stratejilerini öğrenmeye ve uygulamaya başlamışlardır. Tam hizmet tanıtım kuruluşları, bu dönemlerde yapılanmaya başlamış ve zamanla, medya planlama, analiz, halkla ilişkiler, tasarımcılar kendi alanlarına iyice yoğunlaşmaya başlamış ve ayrı birer birim haline gelmişlerdir. Her birim, kendi alanında profesyonelleşmeye başlamıştır. Bu şekilde, Türkiye’deki kuruluşlar, kurumsallaşmaya doğru yol almaya başlamışlardır. Özellikle, kurumsallaşma adına önemli bir gelişme de 1984 yılında Reklamcılar Derneğinin kurulmasıyla olmuştur. Bu dönem, aynı zamanda, bağımsız çalışan tanıtım araştırma firmalarının çoğalmaya başladığı yıllar olmuşlardır. Kurumsallaşmaya doğru giden tanıtım kuruluşları, bu gelişmelerin doğrultusunda, uzmanlıklarını arttırarak farklı ülkelere de hizmet vermeye başlamışlardır.

2008 yılı itibariyle, Türkiye’de yabancı ortaklık kuran veya kurmayan en önemli tam hizmet tanıtım kuruluşları şunlardı; Saatchi&Saatchi, medina Turgul, Y&R Reklamevi, Pars Mc/Cann-Erickson, Alâmetifarika, Euro RSC İstanbul, Grey İstanbul, Oilvy&Mather, Alice&BBDO Istanbul, TBWA İstanbul olmaktadır. Daha sonraki yıllarda, örneğin, 2009 yılında Türkiye’de, tam hizmet tanıtım kuruluşları 100′e ulaşmış, bünyelerinde çalışanların sayısı da yaklaşık 3000 civarına yükselmiştir. Günümüzde tanıtım kuruluşları, sadece ülkemize yönelik tanıtım yapmamaktadır. Dünya çapında, kampanyalar düzenleyen kuruluşlar da bulunmaktadır. Hatta bunların bazıları, yaptıkları başarılı kampanyalarından dolayı, uluslar arası ödüllere layık görülmektedir.

Reklam ve Reklamcı

Tanıtım ajanslarını tam olarak ifade eden iki sözcük, reklam ve reklamcı. Tanıtım ajansları ve içinde çalışan uzmanlar bu tip işleri üretmektedirler. Bu noktada tanıtımı tanımlamak gerekirse; firmaların, markalarını, ürünlerini veya hizmet özelliklerini, geniş halk kitlelerine anlatabilmek ve belirledikleri davranışları gösterebilmelerini sağlamak için, çeşitli tasarım teknikleri kullanarak ve bunların uygulamalarıyla karşılarına çıkıp, onlara mesajlar ilettikleri mecraların bütünü olmaktadır. Tanıtım, pek çok mecradan tüketicilerine seslenmektedir. Kitle iletişim araçlarının hepsinden, açık hava reklam araçlarının hepsinden, tüketicilerin organizasyonlarından, teknolojik gelişimlerden yani internet mecralarından, bu tip tasarımlarla seslenmekte ve onları yönlendirmeye çalışmaktadır. Bu anlamda pek çok türde tasarım yapmaktadır. Filmler, spotlar, cıngıllar, basılı tasarım çeşitleri, açık hava çeşitlerinin hepsini kullanabilmektedir. Yukarıda, firmaların bu tip mecraları kullanmasından bahsettik, aslında bunların hepsini ajanslar firmalara kullandırmaktadır. Çünkü reklamcı olan onlardır.

Reklamcı, reklam iletişiminin bütün unsurlarını, uygulandığı mecraları, tasarım biçimlerini, seslendiği hedef tüketici kitlesini, içinde yaşadığı ve ona seslendiği toplumsal yapıların hepsini bilen ve ona göre iş üreten, yaratıcı, farklı zihin yapısıyla, etkileyici fikirlerini ortaya çıkaran kişilerdir. Yani bu işin uzmanlarıdır. Uzmanları da ajanslarda çalışmaktadırlar. metin yazarları, sanat yönetmenleri, yönetmenler, yaratımcı direktörler, grafik tasarımcılar, web tasarımcıları, animasyoncular, danışmanlar v.b. bunların hepsi reklamcı olmaktadırlar. Uzmanlar, ya bir yüksek öğrenim kurumunun reklam ve halkla ilişkiler bölümlerinden mezun olmakta veya sektörün içinden yetişerek gelmektedirler. Bunların kimisi bağımsız çalışabilmektedir, fakat çoğunluğu bir tanıtım ajansında faaliyet göstermektedir. Tanıtım ajansları da, sektörün ihtiyaç duyduğu bütün uzmanları bir araya getirmiş, bölümlerini ona göre organize etmiş, kampanyaların süreçlerini planlamakta ve işi üretmektedirler.

Tanıtım ajanslarında, yukarıda saydığımız uzmanların dışında bir de, planlama birimleri, halkla ilişkiler birimleri, müşteri temsilcileri, medya planlama birimleri, piyasa araştırma (PR) birimleri bulunmaktadır. Buradaki her bölüm, çalışmaların üretiminde ve uygulanmasında katkısı bulunmaktadır. Birimlerin kimisi firmalarla görüşmeleri sağlamakta ve istediklerini, amaçlarını öğrenmektedir. Kimisi, firmaların istedikleri çalışmaların stratejik planlamasını, firmanın bütçesine göre yapmaktadır. Kimisi, çalışmaların uygulanacağı medya araçlarının tespitini yapmakta ve onların kullanılmasını sağlamaktadır. Tabi tasarımını da gene aynı ajansın içindeki yazarlar, yönetmenler ve tasarımcılar yapmaktadır. Kısaca tanıtım ve uzman, ajanslardır. Kendileri reklamcı, yaptıkları iş te reklamdır.

Televizyon Reklamı Nasıl Yapılır?

En çok tercih edilen reklam mecralarından biri olan televizyon reklam, üreticilerin tüketici ile buluşmasında etkin bir rol üstlenmektedir. Bu nedenle bugün büyüğünden küçük ölçekli birçok firmanın öncelikli tercihi haline gelmektedir

Televizyonda reklam vermek isteyen firmanın ajans ile öncelikli olarak bir toplantı süreci başlar. Bu toplantılarda müşterinin ürün ya da hizmeti hakkında bilgi sahibi olup hedef kitlesini belirlenmelidir ki bu reklam çalışmasında reklam ajansına yön verecek en büyük verilerden biridir. Bu bilgi ile hedef kitleye, televizyon izleme alışkanlıklarına göre televizyon kanalları belirlenerek medya planlamaları oluşturulur.

Gerçekleştirilecek reklam çalışmasının amacı önemlidir. Firma kendi marka bilinirliğini mi duyuracak/arttıracak ya da ürün/hizmetini mi duyuracak?
Yapılacak kampanyanın görsel içeriği, sloganı, metinleri ve seslendirmesi bu bilgiler doğrultusunda hazırlanacaktır.

Reklam çalışmasının bütçesi de diğer veriler kadar önemlidir. Belirlenecek bütçe kampanyanın geri dönüşümünü doğrudan etkileyecektir. Kampanyanın bütçesinin fazla olması birçok mecradan tüketici ile karşı karşıya gelmesini sağlayacak böylelikle daha hızlı bir dönüş almasını sağlayacaktır.

Bütçesi çok fazla olmayan firmaların da televizyon reklam yapması mümkündür. Burada yapılacak en doğru strateji hedef kitle üzerinde etkisi olabilecek tek mecra üzerinden yol almak olacaktır. Böylelikle tek mecrada uzun soluklu bir çalışma yaparak müşterinin marka ve imajının tüketicisi üzerinde etkin bir rol oynaması sağlanmalıdır.

Yapılacak çalışma ister marka bilinirliği ister ürün ya da hizmet’in satışına yönelik olsun önemli olan doğru mecraların tespit edilip, doğru medya planlaması ile yayınlarını gerçekleştirmektir.

Mecralar sadece ulusal kanallarla sınırlı değildir. Yerel mecralarında etkileri azımsanmayacak derecede önemlidir. Bugün Türkiye geneline baktığımızda birçok ilin yerel kanalların yayın kalitesi ulusal kanal düzeyine yükselmiştir. Böylelikle bölge halkının dikkatini çekerek izlemesini sağlamaktadır. Bu nedenle yerel mecraların da etkisi oldukça yüksektir.

Daha önce televizyon reklam çalışması yapmayan birçok firma televizyon reklamlarının bütçelerinden korkmaktadır. Ancak unutulmamalıdır ki bütçe her ne olursa olsun her zaman bir nokta atışı vardır!

Televizyon Reklamlarında Kanaat Önderleri

Kanaat önderini kısaca görece belli bir sıklıkla, diğer bireylerin tutum ve / veya davranışlarını etkileyebilen kişi olarak tanımlamak mümkündür. Günlük yaşamda çevresinde kabul gören, herhangi bir konuda uzman olduğu kabul edilen kişiler de kanaat önderi olarak değerlendirilebilir. Araştırmalar ortaya koymuştur ki, kanaat önderleri, etki altında bıraktıkları kişilere göre birçok bakımdan farklı özellikler taşır. Bu özelliklerden bazıları kanaat önderlerinin etkiledikleri kişi ya da kitlelere oranla daha biçimsel bir eğitim almış olmaları, toplum içinde daha yüksek bir sosyal statüye sahip olmaları, kitle iletişim araçlarını daha fazla kullandıkları ve görece daha fazla maddi güç sahibi olmalarıdır. Araştırmaların ortaya koyduğu bu özellikler, kanaat önderlerinin hemen hepsinde ortak özellikler olsa da, bir kişinin sadece bu özelliklere sahip olması onu kanaat önderi yapmaya yetmez. Kanaat önderi kavramı genelde ideolojik anlamlarda kullanılıyor ancak, biz buradaki örneğimizde bu ideolojik anlama yer vermeyeceğiz.

Günümüzde hala en fazla tercih edilen reklam mecrası olan televizyon reklam sektöründe da kanaat önderleri sık sık kullanılıyor. Bu kanaat önderleri ya toplumda belli bir kabul görmüş, fikirleri önemsenen ve benimsenen kişiler ya da alanında uzmanlık sahibi kişiler oluyor. Bir mal ve hizmetin pazarlanması sürecinde kanaat önderlerinin en fazla güvenilirliğinden yararlanılıyor. Doğrudan tüketicileri satın alma davranışına yöneltmemekle birlikte, teklifsiz olarak onları etkileyebilme becerisine sahipler. Bir yıl kadar önce Vodafone reklamlarında yer alan Hakkı Devrim, markanın 3G hizmetini günlük aktiviteleri esnasında çekilmiş kareler eşliğinde anlatırken, hem 3G hakkında kişileri bilgilendiriyor, hem de bir kanaat önderi olarak kendisinin de bu hizmeti kullandığının altını çiziyordu. Hakkı Devrim’in yer aldığı bu reklam filmi bilgilendiriciliğinin yanında aynı zamanda inandırıcı ve ikna edici özelliklere de sahipti.

Burada altının çizilmesi gereken önemli nokta şudur ki, reklamlarda karşımıza çıkan her ünlü kişi kanaat önderi değildir. Popüler kültür içerisinde yer alan şarkıcı, oyuncu, sunucu, sporcu gibi ünlü kişiler de reklamlarda sıkça karşımıza çıkarlar. Nitekim, Hakkı Devrim’li Vodafone 3G reklamının hemen ardındanyine aynı firmanın,numara taşıma ile ilgili bilgi veren ikinci reklam filmi yayına girdi.Bu filmde ünlü komedi oyuncusu Şafak Sezer Hakkı Devrim’i taklit ediyordu. Reklam filmi oldukça eğlendiriciydi. Markanın reklam filmlerinde yer almaya hala devam eden Şafak Sezer de toplumca tanınan bir kişi ancak bu reklamlarda bir kanaat önderi olarak değil, Selim karakteri ile rakip Gsm firmalarının yüzü olarak izleyiciye takdim edilmeye devam ediyor.

Televizyon Reklamlarında Sıradışı Olanı

Keşfetmek

Televizyon reklamları toplumların içerisine, neredeyse girdiği zamandan bu yana kullanılmaktadır. Onca zamanlar boyunca, bütün sektörlerde faaliyet gösteren firmalara, televizyon reklamları tasarlanmıştır. Yani reklamcılığın tarihinde, bu mecraya ilişkin neler yapılabildiği ya da yapıldığı bellidir. Bugün ise, televizyon reklamlarına baktığımızda, hepsi birbirine benzemektedir. Birini diğerinden ancak, firma veya tanıtımı yapılan ürünün farklı sektörlere ait oluşuyla ayırabilmekteyiz. Hele meşrubat tanıtımları, telekomünikasyon alanında çalışan firmaların tanıtımları, tüketicinin zihninde neredeyse birbirine karışmaktadır. Bu mecraya uygun, sıra dışı tasarımların olamayışının geçerli nedenleri vardır elbette, fakat gene de yaratıcılığın çok daha az kullanıldığını söylemek mümkündür. Çok fazla firma, birbirine benzer ürün ve hizmetler, bunların üretim şekli benzerliği, bileşenlerinin aynı veya benzer olması, tüketicilere kazandırdıkları veya faydalarının benzerliği, tanıtımlarının da aynı olmasına neden olmaktadır. Her ne kadar farklı, yeni çalışmalar üzerine yoğunlaşılsa da bu tip benzerlikler, tanıtımı diğerleriyle aynılaştırmaktadır.

Aynı hedef kitle, aynı özelliklere veya benzer özelliklere sahip olmaktadır. Üretilen üründe ise, aynı statüdeki ürünlerden ve bileşenlerinden farklı bir şey olamamaktadır. Hedef tüketici kitlesinin bu tip bir üründe aradığı özellikler de neredeyse aynı şeylerdir. Örneğin, meyvelerden üretilen bir meşrubatın özellikleri; yazın soğuk içilebilmesi, içerdiği meyvelerin çeşitleri, taze ve insan sağlığına uygun koşullarda, el değmeden hazırlanıyor olması, koruma maddelerinin olmayışı v.b. dir. Üzerine bir de ambalaj tasarımı, pazara sunan firmanın kurumsal kimliğini eklediğinizde, bunlardan tüketicilere iletilecek birkaç mesaj çıkmaktadır. Fakat diğer firmaların da aynı şekilde üretim yaptığını düşünürsek ‘ki çoğu ürün ve hizmet böyledir’ iki tane fark geriye kalmaktadır. Bunlardan birincisi, satan firmanın kurumsal kimliği veya markası ile ürünün ambalajıdır. Bu farklardan üretilebilecek mesajlar da yaklaşık olarak birbirinin aynıdır. Bu yüzden günümüzde televizyon reklamları birbirine bu kadar çok benzemektedir.

Ama bütün bu doğrulara rağmen, televizyon mecrasına tasarım yaparken, sıra dışı olanı keşfetmek gerekmektedir. Bunca kullanımın dışında olan bir şey, özellikle günümüzde, bütün bu çok benzerliğin arasında, yüzde yüz dikkat çekecektir. Tüketiciler, sıra dışı olanı, diğerlerinden hemen ayrıt edecek ve ona yoğunlaşacaktır. Geçtiğimiz günlerde buna benzer, sıra dışı bir tanıtım filmi televizyonlarda yayınlanmıştı. Bunu herkes hatırlayacaktır, üreticilere kredi veren bir banka tanıtımıydı. Tamamen sessizdi. Ses ve müziğin olmadığı, sadece görüntülerin kullanıldığı bir işleyişi vardı. Makineleri durmuş işletmeler ve içlerinde ne yapacağını düşünen işletme sahipleri, birbirinden farklı karelerde sessizce gösterildi. Süre sonunda da altta küçük bir yazı belirdi. “üretici susarsa, Türkiye susar”. Bu sıra dışı bir tanıtımdı ve oldukça başarılı olmuştu. Demek ki fikirlerin üzerine çalışılınca yaratıcı televizyon reklamları ortaya çıkabiliyor.

Televizyonda Dizi Reklam Filmleri

Firmaların, belirlenmiş çeşitli amaçları için birbirini takip eden tanıtım serileri, günümüzde en çok tutan tanıtım kampanyaları arasına girmektedir. İnsanlar birbirini takip eden olayları izlemeyi sevmektedirler. Bununla birlikte, bilindiği gibi televizyonda dizi reklamlar, merak unsurunu da içermektedir. Firmaların çeşitli amaçları doğrultusunda, ürün ve hizmetle ilgili mesajların örüldüğü olaylar veya konular izlenirken, insanlar kendilerini olayların akışına bırakmaktadır. Bir yandan konu ve olayların gideceği son nokta merak edilirken, konu ve olayların, kişilerin ürün ve hizmetle ilgili mesajları ve bu mesajları verirlerken, görüntülerde hissedilen kazanımlar, faydalar insanların zihinlerine, bilinçaltına veya bilince yerleşmektedir. Özellikle televizyonda dizi reklamın sevilen oyunculardan oluşması veya dikkat çekici, etkileyici unsurların bulunması, bütün tanıtım kuşaklarının izlenmesini sağlamaktadır. İnsanlar merak ettikleri her şeyi dikkatlice izlemekte ve anlamaya çalışmaktadırlar. Dolayısıyla belleklerine konu ve mesajlar ister istemez yerleşmektedir. Fakat tanıtım ajanslarının tasarladıkları, televizyonda dizi reklam filmlerinin çoğu, bu unsuru işlememektedir. Gene, televizyonda dizi reklam tasarlamaktadırlar ama bu serilerde konular veya işlenen tema sonuçlandırılmaktadır.

Televizyon reklam serilerinin her birinde konu veya olayların sonlandırılması, güzel ve çarpıcı unsurların kullanılması halinde izlenmektedir. Fakat merak unsurunun etkin olduğu, serilerin etkisini yapmamaktadır. Her seride, tanıtım konusunun baştan sona kadar işlenmesi, sinema filmlerinin etkisini yaratmaktadır. Bu da tamamen, serinin temasının çarpıcılığına, kullanılan oyuncuya v.b. başka unsurlara bağlı olarak, ilgiyle izlenmesini getirmektedir. Hâlbuki bilindiği gibi normal diziler, daha büyük bir ilgiyle izlenmektedir. Normal dizilerin, daha büyük bir ilgiyle izlenmesinin en önemli sebebi, işlenen konunun etkili olması ve her dizide bu konunun sonucunun ne olacağının bilinmemesidir. Bu yüzden insanlar, bazı diziler başladığında, televizyonların karşısına kilitlenmektedir. Onları televizyonlara kilitleyen, kesinlikle oyuncuların ne kadar başarılı rol yaptıkları veya fiziksel güzellikleri, sahnelerin, görüntülerin ne derece iyi oldukları değildir. Elbette bunlar da önemli etkenlerdir. Fakat onları, televizyonların başına kilitleyen olayların etkisi ve bunların bir türlü sonuçlanmamasıdır. Bu tip bir yolun izlenmesi oldukça etkili olmaktadır
Normal dizilerin, toplumumuz üzerindeki büyük etkilerinden birisi de, işlenen temaların, gerçekte halk kültürüyle olan yakınlığıdır. İnsanların günlük yaşamlarında, bunlara benzer olaylara tanık olmaları veya böyle konu ve olayların, gerçekte yaşanıyor olduğunu bilmelerinden kaynaklanmaktadır. Tanıtım dizilerinde bu özelliklerin işlenmesi, aynı şekilde, izleyicileri ekranlara kilitleyecektir. Reklam filminin, ikinci bölümünün ne zaman yayına gireceğini merakla beklemelerini sağlayacaktır. Yani firmaların tanıtımlarında, toplumun bildiği ve etkilendikleri temaların işlenmesi ve ilk seride konunun veya olayların bitirilmemesi, tanıtımın daha çok başarılı olmasını sağlayacaktır.

Televizyon Reklamı

Televizyon reklam günümüzde en etkili tanıtım mecralarından biridir. Televizyonların en ücra kesimlerde yaşayan insanların evlerinde olması, insanların işi, gücü ne olursa olsun, hangi yaşamsal standartlara sahip olursa olsun, hangi kültürel düzeyde olursa olsun, gününün birkaç saatini televizyonlarının karşısında geçiriyor olmaları, bu mecrada gösterilen tanıtımların, etki gücünün yüksek olmasını sağlamaktadır. Çünkü insanlar, televizyon bu programları izlemek durumunda kalmaktadır. Belki takip ettikleri dizinin bir yerlerinde, aralarında veya bekledikleri bir filmin aralarında filmlerini veya dizilerini beklerken, arada geçenleri de izlemekteler. Tüketicilerin kaçınılmaz olarak izledikleri tanıtım filmleri, hem görsel hem işitsel hem de algısal mesajlarını, tanıtımlarını rahatlıkla yapabilmektedir. Televizyon reklamı, ajansların belirledikleri her türlü düşünceyi, görüntüyü, ifadeyi, müziği, efekti, ibareyi, işareti gösterebilmekte ve bütün ilişkilendirmelerini tasarlayabilecekleri bir mecra olmaktadır.

Televizyon reklamı; film, spotu, sözlü veya sözsüz cıngıl, animasyon filmi, belgesel tipinde film, sadece görüntüden oluşan tanıtım filmi, sadece ses ve müzikten oluşan film ve buna benzer onlarca türde televizyon reklamı yayınlanabilmektedir. Son zamanlarda sektör, markalar ile tüketiciler arasında duygusal bağ kurmaya çalışarak, firmaların amaçlarına ulaşmalarını sağlamaya çalışmaktadırlar. Bu tip bağların oluşabilmesi, filmlerin dikkatli, çarpıcı ve etkileyici tasarlanmasını gerekli kılmaktadır. Mecraların arasında, bu anlamda en büyük şansa sahip olan televizyon reklamı olmaktadır. Firmanın bütçesine bağlı olarak, aynı sinema filmleri gibi her şeyi kullanabilmektedirler. Reklam ajansları, duygusal bağları sağlayabilmek için ürün, hizmetle insanların sevdikleri kişi ve unsurları kullanarak, tüketicilerin özdeşleştirme yapmalarını sağlamaya çalışmaktadırlar.

Tüketiciler, beğendikleri veya sevdikleri unsurlarla ürün veya hizmeti gerçekten de özdeşleştirmekte ve firmaya geri dönüş yapmaktadırlar. Bu yapımlar, insanları her açıdan etkilemektedir. Gerek müziği ile gerek kullanılan başarılı sloganlarla, gerekse çarpıcı bir görüntüyle insanların zihnini işgal etmekte ve onların davranışlarını değiştirmektedir. Böylesi bir etki gücüne sahip yapım, bu kadar çok izlenen bir mecrada yayınlanmaktadır. Elbette bunun maliyeti de ona göre yüksek olabilmektedir. Çünkü bu çalışmalar, ajanslar tarafından tasarlandıktan sonra, yapım firmaları tarafından çekilmektedir. Ayrıca burada oynayacak kişiler, kullanılacak malzemeler oyuncu ve ajanslar tarafından karşılanmaktadır. Yani bunlar üç ayrı faaliyetle ilgili olan, üç ayrı kuruluş tarafından ortaya çıkarılmaktadır. Hepsinin birbirinden farklı maliyetleri olmaktadır. Bunların bütünlüğünde ise, diğer mecralara nazaran oldukça yüksek bir maliyet ortaya çıkabilmektedir. Televizyon reklamı, saniyelerle televizyon kanallarında yayınlanmaktadır. Tüketiciler, mesajları saniyeler içerisinde almakta ve değerlendirmektedir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir